DENGEYİ, DENGESİZLİKLE ENİNDE SONUNDA BULACAĞIZ!
Bir yazı yazmıştım. Adı ZİKZAK!
Demişim ki: “TDK'ya göre, sözcük anlamı,"1. Art arda birdenbire ters yöne açılar yapan kırık çizgi. 2i Sık sık değişen görüş, düşünce veya davranış, istikrarsızlık".
Çoktandır kendimi tıpkı ülkemizin günlük yaşamı gibi zikzaklar içinde hissediyordum. Tıpkı yazılarım gibi! Bir, cesurca el attığım politik konular ve susturmadığım düşüncelerimi aktardığım yazılarım; diğer yanda sevgi, insanlık gibi duygularla bezenmiş yazılarım... Hangisi benim, hangisi gerçek ben; hangisi değilim ben bile şaşırdım.
Politika artık tiksinti veriyor hepimize ama sürekli gündemde olmak zorunda ki toplumun amenna’cı kesiminin farkındalığı bir nebze de olsa kımıldasın! Ya da ben böyle temenni ediyorum.
Amennacı olan, yani her söylenene inanıp, bu yalanların peşinden giden, yalanlara inanan, sorgulama, hükme varma yoksunu kesimin gerçekleri görmesine yardımcı olmak istiyorum
Ne yazık k gerçeklerimiz hep saptırılıyor birilerince. Ülke değerlerini tek tek koparılıp, heba edilirken bizlerin suspus seyirci kalması isteniyor. Buna karşı koymaya güç yetmese de, susulmuyor çünkü vicdan izin vermiyor, Yazmayacağım dediğim politika konuları yine önceliği alıyor.
Öte yandan, politikanın çirkinliği, kirliliği içinde, yaşamda var olan güzellikleri görmeye, tatmaya vakit kalmıyor. İçimize sinmiyor mutluluk çünkü her mutluluğumuzda bir kırıklık, bir güvensizlik var bu ülkede... Ama ülke bizim, zikzaklar da bizim... Bunları düz çizgi yapabilecek olanlar da sadece bizleriz. Elimizde demokrasi kalemi, cumhuriyet sayfalarına insanlık kanununu bizler, Atasının evlatları yazacak, hem de en koyu harflerle, hem de altı çizgili. NOKTA!”
Bu yazdıklarımı okuduktan sonra devamını da getirmek
istedim!
Şimdiki zamana dönecek olursak, galiba çelişki içinde yaşamak bu olsa gerek! Ne yaman ikilemdir bu!
Her durumda, iki olanak karşısında kalıyoruz ve istesek de, istemesek de bunlardan birini yapmaya zorlanıyoruz. Dengesini kaybeden ama düşmemek için çabalayan birinin dengeyi yeniden sağlama uğraşısı gibi kan ter içinde kalıyoruz.
Eminim hepimiz/çoğumuz bu çelişkinin ya da dengesizlikler arasında denge bulmanın çabası içindeyiz yıllardır. Olmak istediğimizle, olmak zorunda olduğumuz durumların zikzaklarında debeleniyor ömrümüz...
En zoru da, insana bir seçimde bulunmak zorunda olduğunu hissettiren böyle durumlarda İkileme sebep olan olgulardan hangisini tercih edersek edelim, sonuçta bir şeyi kazanırken bile kaybedilecek bir şeyler olacağının da bilincinde olmamız.
Bazen ne yapacağımızı bilmediğimiz, emin olamadığımız durumlarla karşılaşırız: A ve B'yi seçmek, her iki durumda da, aynı zamanda olumsuz ve olumlu yansımaların bizleri içsel bir çatışmaya sokacağı kesin olsa da geleceğe ümitle bakmak o an yaşanan zorlukları, ikilemlerin sancılarını çok azaltacaktır.
“Bu kabus bitince ne değerli şeylere imzalar atacağız inşallah” diyebilmeliyiz. İkilemlerle dolu bu süreci aştığımızda, olumsuz ve olumlu yansımaların neden olacağı hasara rağmen, en azından insanca yaşayıp insani değerlerle, toplumla kucaklaşmaya başlayacağımızdan eminiz. Yarınlara güvenle bakacağız.
Şimdilik yola devam. Zikzakları düzeltene kadar, sabır: İnşallah çok yakında düze çıkacağız. Dengeyi dengesizlikle eninde sonunda bulacağız!
- TakımlarPO
- Detaylı puan durumu için tıklayın
- TakımlarPO
- Detaylı puan durumu için tıklayın
- TakımlarPO
- Detaylı puan durumu için tıklayın
- TakımlarPO
- Detaylı puan durumu için tıklayın